İsa Mesih Kimdir? Özü, Gücü, Yetkisi
Yüzyıllardan beri hatta yaklaşık ikibin yıldır dünyamızın gündemini meşgul eden ve bu gidişle de meşgul etmeye devam edecek biri vardır. Öyle ki kimi kurum ve otoriteler böyle birinin yaşamadığını dahi iddia etmişlerdir!!!
Şimdiye kadar bu kişi hakkında çok şeyler söylendi. Çok şeyler yazıldı. Böyle devam ederse daha çok şeyler yazılacağıda benziyor.
Fakat şurası bir gerçek ki; durum her ne olursa olsun O kişinin hayatı ve fikirleri halen günümüz dünyasında milyonlarca insanı ilgilendirmektedir.
Aslında bu Kişi hayatta iken bile kendisinden ve fikirlerinden kuşkuya düşecek kişilerin varlığını biliyordu. Kuşkuya düşenlerin arasında bırakın sıradan insanları bazen kendi öz ailesi bazen en yakın çalışma arkadaşları bazen de kendi öğrencileri vardı.
Peki Kim di bu Kişi?! Tarihciler, Kutsal Kitablar, araştırmacılar, yazarlar O’nu tüm insanlığın Kurtarıcısı olarak tanımlar. Zaten adının bir anlamı da Kurtarıcı demektir.
Isa Mesih!!! Her ne kadar bu adla tanınsa da O başka kimlik ve sıfatlarla da anılır: Mesih, Masiah, Tanrı Kuzusu, Seçilmiş Kişi, İnsanoğlu, Rab, Görünmeyen Tanrı’nın görüntüsü, Tanrı Oğlu, Peygamber vs. gibi tanımlamalar sürer gider.
İsa’nın Kimliği
İsa, Filupus Sezariyesi bölgesine geldiğinde öğren-cilerine şunu sordu: “Halk, İnsanoğlu’nun kim olduğunu söylüyor? “Öğrencileri şu karsılığı verdiler: “Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas kimi de Yeremya ya da pey-gamberlerden biridir” diyor. Isa onlara, “siz ne dersiniz” dedi. “Sizce ben kimim?” Öğrencilerinden Simon Petrus, “Sen, yaşayan Tanrı’nın Oğlu Mesih’sin” yanıtını verdi. (İncil-Matta 16:13-17
Peki sence İsa kimdir? Bir peygamber mi? İsa’yı nasıl tanıyorsun? O’nun kişiliğine ilişkin öğrendiklerin ne kadar doğru.
Elde ettigin bilgilerin kaynağının ne olduğunu araştırdın mı? Kulaktan kulağa söylenen sözlere –yoksa O’na ilişkin yazılan yazılara- bakarak mı karar verdin?
Kuşkusuz, her insanı tanıtan yazı ona ilişkin yazılan yazılar değildir. Tam tersine, onun sahip olduğu kütüğüdür.
Bundan dolayi, bu Kişi’yi tanımanın yolu O’na ilişkin yazılan yazılar ya da kulaktan kulağa aktarılan sözlerle değil bilakis onu en iyi şekilde açıklayan yaşam kütüğüdür.
Bu gün bu kitapçıkla kendi bilgilerini bir kere daha değerlendirme olanağına sahip olacaksın.
Dolaysiyla nasıl ki senin kim olduğunu en iyi şekilde açıklayan yazı, sahip olduğun kimlik ise, İsa’yı en iyi şekilde açıklayan da Kutsal Kitap’tır. Bu da O’nun kütüğüdür. Kısaca; İsa için söylenilenler sadece Kutsal Kitab’ın içinde yazılı olanlardır.
Tıp ki beni ve seni açıklayan kütük kimliginde olduğu gibi. Bu nedenle kulaktan kulağa aktarılarak yazılanlara değil, o kütükte yazılan yazılara güvenmek gerekir.
Bu konu hakkında kendi pratiksel yaşamımdan örnek vermem gerekirse; önceleri sahip olmadığım gerçek bilgilere dayanarak inanıyordum. O bilgilerin doğrultu-sunda Kendisi’ni izlemeye çalışıyordum. Yaşamla değil, sadece sözle.
19 yaşında tüm yüreğimle kendisine iman ettikten sonra –bu tövbedir- yaşamımda oluşan değişiklikler doğrultusunda, İncil’i daha fazla okumak için vakit verdim. Çünkü bana sevinç ve sonsuz yaşam umudu veriyordu. Daha evel, sahip olamadığım değerlere sahip oluyordum. Bundan dolayı da O’nu izliyorum.
Okuduktan sonra daha sağlam bilgilere sahip oldum. Altından ve gümüşten daha değerli bir hazineyle karşılaştım. Bu hazinenin verdiği hazla, yaşamak için tüm yüreğimle ona sarıldım. Çünkü canıma can katıyordu.
İncil’de öğretilen yazılara bakarak yaşamaya –hem yaşamla hem sözle- koyuldum. O zaman gerçek yaşamın değerini gördüm.
İncil, “Bunun gibi, tek başına iman eylemsiz iman da ölüdür. Görüyorsunuz, insan yalnız imanla değil, eylemle de aklanır” diyor. (İncil-Yakup Mektubu 2:17,24)
Bunun için İsa’ya ilişkin bu kitapçığı yazmaya karar verdim. Amacım sahip olduğum -İsa’nın yaşamı ve inancına, yaşamın güzelliğine, dürüstlüğüne ve sevgisine- bu güzelliklere tüm okuyanlarında sahip olmasıdır. Aslı astarı olmayan karalayıcı sözlerle değil, tam tersine o kütüğün içinden altından daha değerli sözlerle…
Tüm insanlık tarihinde İsa’ya ilişkin taraflı-tarafsız yazılar yazıldı.Tüm çağlarda ve tüm kitaplı dinlerde İsa’ya ilişkin yazılar var.
O Roma İmparator’un döneminde bedensel olarak doğdu. Ayni dönemde, Yahudi Yetkililer O’nu Roma Valisi Pilatus onanına sundular; ve onun onanı ile çarmıha gerilmek üzere askerlere teslim ettiler. Valinin izniyle çarmıhtan indirildi. Yusuf adında ki zengin adamın kendisi için hazırladığı mezarına koydu. Yahudi kurallarına göre baharatlar sürüldü. Öğrencileri korku içinde kapıların arkasında!
O bedende ölüyken, ruhta ölülere İncil’i ilan etti. O Pazar sabahı mezardan diri olarak çıktı. Öğrencilerine ve birçok kişiye göründü. Ondan sonra görkemle göğe çıktı. Kutsal Tanrı’nın sağında oturdu.
Bu gün O’na inananlar için Tanrı önünde savunuculuk yapıyor.
İncil, “Ama içimizden biri günah işlerse adil olan İsa Mesih bizi Baba’nın önünde savunur. O günahlarımızı, yalnız bizim günahlarımızı değil, bütün dünyanın günahlarını da bağışlatan kurbandır.” diyor. (İncil-I.Yuhanna Mektubu 2:1-2)
O kusursuz İnsan olduğu gibi, Tanrı’nın tüm Özüne de sahipti. Bu olayın tanıkları tarih ve Kutsal Kitap’tır. Tüm bu olaylar, insanların gözleri önünde yapıldı.
Çünkü bu olaylar, insanlık tarihinde detaylı bir şekilde kaleme alınmıştır. Bu olayların başlıca tanıkları Roma İmparator’unun tarihçileri ile o tarihte yaşayan yazarlar ve İncil’in yazılmasını sağlayan kişilerdir. Bu günde Kendisine iman edenlerin, aldığı Kutsal Ruh’ta içlerinde tanıklık ediyor.
Gökten Aramıza Gelen Kişidir
Kutsal Tanrı, insanlara karşı olan aşırı sevgisi, biricik Sözü olan İsa’yı aramıza gönderdi. O sevgi uğruna yüceliğini terk etti. İnsan benzeyişinde kendini alçalttı.
İncil, “Mesih Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı’ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. …İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerine ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı. Bunun içinde Tanrı O’nu pek çok yükseltti ve O’na her adın üstünde olan adı bağışladı.” diyor. (İncil-Filipiler Mektubu 2:6-11)
O bizim gibi acıktı, acı çekti, acılarımıza, sıkıntıları-mıza ve zayıflıklarımıza ortak oldu.
Bundan daha güzel bir olay olamaz. Bu lütfu gün be gün yaşantımda görebiliyorum. O’nun yakınlığı, sevecen-liği, dostluğu, acılarıma ve sıkıntılarıma ilaç gibi geliyor. Bazen O’nun sevecenliği içimde öyle coşuyor ki, o coşkuyla kendimden geçiyorum. O’nun dostluğu ve Kişiliği muhteşemdir!
Tıp kı çocuklarına karşı sevgi dolu olan anne – baba gibi. Kendi çocuğunu ölümden ve tehlikelerden kurtarmak için, kendi canını sıkıntıya atabilecek güçtedir. Ona bu gücü veren, çocuğa karşı olan sevgisidir.
Bir çok kez bu gibi olaylara tv’de yayınlanan haberlerde de tanık oluyoruz. Çocuğunu ateşin içerisinden kurtarmak için sevgisi onu alevlerin içine girmesine güç ve yüreklik veriyor. O anda kendini unutmuş, sadece çocuğunu kurtarmak istiyor…
Sevgi dolu Tanrı’da bizleri kurtarmak için, biricik Sözü (Oğlu İsa’yı) bize kurban olarak sundu. Ta ki bizi şeytanın köleliğinden, sonsuz cehennem ateşin içerisinde özgür kılsın.
Bundan dolayi Kutsal Tanrı kendi halkını ziyaret etti. Tanrı sevgisi, lütfu sevecenliği ve yardımı insanların-kinden daha üstün, gerçek ve hilesiz olduğu biliniyor.
Çünkü Tanrı hepimizin Yaradanıdır. Tanrı kendi Sözü olan İsa’yı aramıza göndermesiyle acılarımıza ortak olmuştur. İçinde bulunduğumuz günahlı durumdan kurtarması için, Kendini yerimize feda etmiştir. Bu olayları insanlar niçin anlayamıyor!?
İsa bizlere Tanrı’yla ilişkiyi, Tanrı’ya karşı olan sorumluluğu ve Tanrı’dan olan yaşamı sundu. O gökten geldiği için, yerden türeyen insanların öğretikleri gibi değil, O, kutsallığı, sevgiyi, acımayı, dürüstlüğü ve insanın insana karşı olan sorumluluğu öğreti.
İnsanın ilkin yürek paklığina önem vermesinin üstünde özenle durdu. Bu yaşamla ilgili ilkeleri açık bir şekilde öğreti. Bunlar yaşamı güzelleştiren ilkeler oldu. (İncil-Matta bölüm 5)
Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu (Bedende açıklanmış Tanrı Sözü İncil Yuhanna 1:14) verdi… (İncil-Yuhanna 3:16)
İsa ölüm gücüne sahip olanı, yani, İblisi, ölüm aracılığıyla etkisiz kılmak üzere onlarla (İnsanlarla) aynı insan yapısını aldı. Bunu ölüm korkusu yüzünden yaşamları boyunca köle olanların hepsini özgür kılmak için yaptı. (İncil-İbraniler 2: 14,15)
Tanrı, halkının yardımına geldi diyerek Tanrı’yı yüceltmeye başladılar. (İncil-Luka 7:16)
Kim bizim için göğe çıkacak? Kim yerine getirmemiz için onu alıp yayacak?. Tanrı sözü size çok yakındır; uymanız için ağzınızda ve yüreğinizdedir. (Eski Antlaşma-Yasanın Tekrarı 30:12-14)
Gece görümlerimde insanoğluna benzer birinin göğün bulutlarıyla geldiğini gördüm. Eskiden beri var Olan’ın yanına doğru ilerledi, O’nun yanına getirildi. (Eski Antlaşma-Daniel 7:13)
Tanrı, Oğlu’nu dünyayı yargılamak için göndermedi, dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.(İncil-Yuhanna 3:17)
Yukarıdan gelen, herkesten üstündür. Dünyadan olan dünyaya aittir ve dünyadan söz eder. Gökten gelen ise, herkesten üstündür. (İncil-Yuhanna 3:31)
Çünkü kendi isteğimi değil, beni gönderenin isteğini yerine getirmek için gökten indim. (İncil-Yuhanna 6:38)
Ben Baba’dan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp Baba’ya dönüyorum. (İncil-Yuhanna 16: 28)
Gerçek Tanrı ve Kendisinde Günlerin Başlangıcı Olmayan Kişidir O’nun Bakire Kızdan doğumu ve Kişiliği
İsa, Tanrı özünden olup öz Kişiliğine sahiptır. Bir çok nedenleri var. O gökten aramıza indi. O bakire kızda do-ğan, insan yapısına ortak olan, insan benzeyişinde görünen ve insanlara Tanrı sevgisi, bilgeliği ve gücü olan Kişidir.
İncil, “Ama siz Tanrı sayesinde Mesih İsa’dasınız. O bizim için tanrısal bilgelik, doğruluk, kutsallık ve kurtuluş oldu” diyor. (İncil-I.Korintoslular 1:24)
O bir sözle cinleri kovdu, kabaran dalgaları dindirdi, ölüyü diriltti, doğa üstü belirtiler yaptı, günahları affetti, hastaları sağalttı, ve tüm bunları Ben sana diyorum sözüyle yaptı!
Tüm peygamberler Tanrı ismiyle belirtiler yaptılar. Onlar insanlara, “ Tanrı sana” diyor dediler. Ama İsa kendi yetkisiyle harikalar yaptı. Kutsal Kitap, O’na, “Tanrı Oğlu ve İnsanoğlu” diyor. Tanrı Oğlu “Bedende açıklanan Tanrı Sözü, İncil bu Söze Tanrı Oğlu” diyor. Yani Tanrı Oğul deyimi insan ilişkisiyle bir alakası yoktur. Kutsal Tanrı evlendi ve bir çocuk sahibi oldu, anlamında demiyor. Ruhi olarak Tanrı’dan olduğu için, İsa’ya Tanrı Oğlu diyor. Çünkü Tanrı’nın tüm özelliklerini İsa’da görebiliyoruz.
Tüm Tanrı’ya inanan insanlar O’nu, “Kutsal Tanrı, Her Şeye Gücü Yeten, Her yerde var Olan, her şeyi gören, her şeyi duyan” olarak kabul ediyor. Bundan hiç kimsenin şüphesi yok.
Bir elmayı on parça etsek de tüm parçalar yine de elmadırlar. Hiç bir parça armut olamadığı gibi! İsa’da “Tanrı’dan çıktım” diyor. O halde öz ne ise çıkan parçada aynı öz gibi bir kişiliğe sahiptır. Bunda niçin şüphe duyulsun ki? İnsanoğlu, “Tüm insanlığı temsil eden iyi insan.” Ya da Meryem’den aldığı insan kişiliği. Bu Kişilikte o Meryem oğludur. Karı-koca ilişkisi olmadan dünyamıza geldi. Bu kişilikte, “Yedi, içti, ağladı, acı çekti, zayıflıklarımızı ve suçlarımızı çarmıh üzerinde bedeninde taşıdı.” Tanrı o bedeni kurban olarak günahlar için sundu. Onun yaralarıyla, sana ve bana kurtuluş sunuldu. Bundan dolayi O kusursuz kurban olan Tanrı Kuzusu’dur.
Oğlu öpün ki öfkelenmesin, yoksa izlediğiniz yolda mahvolursnuz.. (Eski Antlaşma – Mezmurlar 2:12)
İşte kız (Meryem) gebe kalıp bir oğul (İsa) doğuracak; adını İmmanuel (Tanrı bizimle demektir) koyacak. (Eski Antlaşma-Yeşaya 7:14)
Çünkü bize bir çocuk (İsa) doğacak, bize bir oğul verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak. (Eski Antlaşma-Yeşaya 9: 6)
Meryem bir oğul doğuracak. Adını İsa (İbranice de Yehoşua yani Tanrı kurtarır) koyacaksın. Çünkü halkını günahlarından O kurtacak. (İncil-Matta 1: 21)
Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine Yüceler Yücesi’nin Oğlu denecek… Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yücüler Yücesi’nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. (İncil-Luka 1:31-35)
Ey Siyon’a müjde getiren, yüksek dağa çık! Ey Yerşalim’e müjde getiren, yükselt sesini, bağır, sesini yükselt, korkma. Yahuda kentlerine, “İşte Tanrınız” de. (İnsan gözle gördüğü şeye işte der)(Eski Antlaşma-Yeşaya 40: 9)
Ama sen Ey Beytlehem Efrata, Yahuda boyları arasında önemsiz olduğun halde, İsrail’i benim adıma yönetecek olan senden çıkacak. Onun kökeni öncesizliğe, zamanın başlangıcına dayanır. (Eski Antlaşma-Mika 5:2)
Yaşam Sözü’yle ilgili olarak başlangıçtan beri var olanı, işittiğimizi, gözlerimizle gördüğümüzü, seyredip ellerimizle dokunduğumuzu duyuruyoruz. (İncil-I. Yuhanna Mektubu 1:1)
Başlangıçta Söz (İsa Mesih) vardı Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. (İncil-Yuhanna 1:1)
Söz (İsa), insan olup aramızda yaşadı. O’nun (İsa-’nın) yüceliğini –Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul’un yüceliğini- gördük. (İncil-Yuhanna 1: 14)
Sonra felçliye, “Kalk yatağını topla evine git” dedi. Adam da kalkıp evine gitti. Halk bunu görünce korkuya kapıldı. İnsana böyle yetki veren Tanrı’yı yücelttiler. (İncil-Matta 9:7-8)
İsa “Delikanlı” dedi. “Sana söylüyorum, kalk!” Ölü doğrulup oturdu ve konuşmaya başladı. Herkesi bir korku almıştı. “Aramızda büyük bir peygamber ortaya çıktı!” ve Tanrı, halkının yardımına geldi!” diyerek Tanrı’yı yüceltmeye başladılar. (İncil-Luka 7:14-16)
Tanrı’nın kendi Babası olduğunu söyleyerek kendisini Tanrı’ya eşit kılmıştı. (İncil-Yuhanna 5:18)
Ben ve Baba (Tanrı) biriz. İncil-Yuhanna 10:30
İsa, “Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım. (Tüm çağları kapsayan Kişi’iği) (İncil-Yuhanna 8:58)
İsa Mesih dün (Geçmiş tüm çağlar), bugün (İçinde bulunduğumuz çağ) ve sonsuza dek aynıdır. (İncil-İbraniler Mektubu 13:8)
Tomas O’na (İsa’ya) “Rabbim ve Tanrım!“ diye yanıtladı. (İncil-Yuhanna 20:28)
Mesih de bedence onlardandır (Yahudiler). O her şeyin üzerinde hüküm süren, sonsuza dek övülecek Tanrı’dır! Amin (İncil-Romalılar Mektubu 9:5)
Yine biliyoruz ki, Tanrı’nın Oğlu gelmiş ve gerçek Olan’ı tanımamız için bize anlama gücü vermiştir. Biz ger-çek Olan’dayız, O’nun Oğlu İsa Mesih’teyiz. O gerçek Tanrı ve sonsuz yaşamdır. (İncil-I.Yuhanna Mektubu 5:20)
Ama Oğul için şöyle diyor: “Ey Tanrı, tahtın sonsuzluklar boyunca kalıcıdır. Egemenliğin asası adalet asasıdır. (İncil-İbraniler Mektubu 1: 8)
Var olan, var olmuş ve gelecek olan, Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, Alfa (İlk harf) ve Omega (Son harf) Ben’im diyor. (İncil-Vahiy 1:8)
Alfa ve Omega, birinci ve sonuncu, başlangıç ve son Ben’im. (İncil-Vahiy 22:13)
RAB, İsrail’in Kralı Ve Kurtarıcısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki, “İlk ve son Ben’im“, benden başka Tanrı yoktur. (Eski Antlaşma-Yeşaya 44:6)
Çünkü Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih’te bulunuyor. (İncil-Koloseliler Mektubu 2:9)
Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gön-derdiğin İsa Mesih’i tanımalarıdır. (İncil-Yuhanna 17: 3)
İsa, “Filipus” dedi, “Bunca zamandır sizinle birlik-teyim. Beni daha tanımadın mı? Beni görmüş olan, Baba’yı (Tanrı’yı) görmüştür… (İncil-Yuhanna 14:9)
Ben Baba’dan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp Baba’ya dönüyorum. (İncil-Yuhanna 16:28)
O Tanrı Benzeyişinde ve Suretinde Olan Kişidir
Tanrı benzeyişi, yani Tanrı’nın tüm özelliklerini taşıyan anlamdadır. Tanrı’nın tüm varlığını taşıdığı içindir ki, İsa, “Ben Baba’dan (Tanrı’dan) çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp Baba’ya dönüyorum” diyor. (İncil-Yuhanna 16:28)
O beden acısında Yahudi yani Meryem oğlu, ruh açısından ise Tanrı Oğlu”dur. Yağ suya karışmadığı gibi, bu iki kişilik de birbirine karışmaz. O bedende Tanrı’nın tüm Kişiliğine sahiptı.
Dış görünüşle, ezilen, acı çeken, ağlayan, dua eden, hakaret gören, kendi kendini savunmayan biriydi. Bu özellikler O’nun insanlığında vardı. Tüm bunları çok sevdiği insan için yaptı. Görkemli kişiliğini bırakıp ve fakir bir kişiliğe büründü.
Bundan dolayi peygamber Yeşa’ya 700 yıl önce, “İnsanlarca hor görüldü, yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. Aslında hastalık-larımızı o üstlendi, acılarımızı o yüklendi. Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şıfa bulduk” diyor. (Eski Antlaşma –Yeşaya 53:3-5)
Fakat, O bedende yaşayan ikinci Kişiliği, yaptığı işlerle O’nu izleyenlere “sevinç, mutluluk, umut, sevmek için sevgi ve sonsuz yaşam umudu” veriyordu.
Nitekim öğrenci Pavlus, “Ama benim için kazanç olan her şeyi Mesih uğruna zarar saydım” (İncil-Filipiler 3:9)
Bu gün de İsa bana öyle bir sevinç ve huzur veriyor ki, en ağır şartlarda sevinçte kalabiliyorum. O’nun yardımı, kayrası ve sevecenliği bana güç veriyor. Artık O’nu bedende değil içimizde yaşayan biri olarak tanıyoruz. İmanla O’na tapıyoruz. Bu gün O’nun Ruh’u içimde, “Sen Tanrı çocuğusun” diyor. O kendisini izleyenlerde hayranlıklar bırakıyor!
Oğul Tanrı yüceliğin parıltısı, O’nun varlığının öz görünümüdür. Güçlü sözüyle her şeyi devam ettirir. Günahlardan arınmayı sağladıktan sonra, yücelerde ulu Tanrı’nın sağında oturdu. (İncil-İbraniler Mektubu 1:3)
Görünmez Tanr’nın görünümü, bütün yaratılışın ilk doğanıdır. (Ruhsal açıdan: En Yücesi) (İncil-Koloseliler Mektubu 1:15)
Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı’ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. (İncil-Filipililer Mektubu 2:6)
Oysa Mesih, çağrılmış olanlar için –ister Yahudi ister Grek (Tüm Uluslar)- Tanrı’nın gücü ve Tanrı’nın bilgeliğidir. (İncil-I. Korintoslular Mektubu 1:24)
Kendisinde Günah Olmayan Tek Kişidir
Kendisin de günah yoktur ve olamaz da! Neden ? Çünkü İsa, Tanrı’nın tüm özelliklerini taşıdığı gibi, yaşamında da O’nu suçlayanlar, O’nda suç bulamadılar. Isa’yi suclayanlar; O’nun düşkünlere, fakirlere, hor görülenenlere ve günahlılara yaklaşımı, O’na karşı olanları çileden çıkartıyor ve O’nu kabullenmeyecek dereceye kadar düşüyorlardı.
O’nu halkın gözünde küçük düşürmek için karalamaktan ve çamur atmaktan başka çareleri kalmamıştı. O’nu aşağılıyorlar dı. Niçin? Zira kişi kendi düşüncesini doğrulamak için, karşı tarafı baltalamaktan ve karaçalmakta başka bir yolu var mı? Hele hele onun düşüncesine karşı ise! Tek çaresi bu yola başvurmaktır. İsa günahlılarla yemek yiyor, onlara yaklaşıyor, onların acılarına, dertlerine ortak oluyordu. Çünkü İsa onlar için geldiğini biliyordu. Tıp ki hastanın doktora muhtaç olduğu gibi.
İncil, “Sağlamların değil, hastaların hekime ihtiyacı var. Gidin de, Ben kurban değil, merhamet isterim sözünün anlamını öğrenin. Çünkü ben doğru kişileri değil, günahkarları çağırmaya geldim” diyor. (İncil-Matta 9:12-13)
İşte bu günde O’na karşı olanlar, başvurdukları tek yol onu karalayarak gerçek Kişiliğini örtbas etmekten başka çareleri yoktur. O gün kimisi O’nun için “Cinlerin başı, kimisi onda cın var, kimisi yemeğe düşkün, kimisi günahkârların dostu” diye halka öğretiler. İşin ilginc yönü İncil bu olayları tek tek bize aktarıyor. Meğer o günler ne idiyse maalesef bu günde aynıdır.
Öğretisi, “Komşunu kendin gibi sev, düşmanlarınızı sevin, seni sevmeyeni sev, onlara iyilik et, barişcı ol, gözlerin temiz olsun, yüreğin pak olsun, insanlar benden ötürü seni aşağılayacaklar, eğer size iyilik edenlere iyilik ederseniz ne mükafatınız var, diğer insanlarda bu şekilde haraket etmiyorlar mı ? Baba Tanrı, kamil olduğu gibi sizde aynı O’nun gibi olun.” (İncil-Matta Bölüm 5 ve 6)
Şiddete başvurmadığı, ağzında hileli söz çıkmadığı halde, Ona kötülerin yanında bir mezar verildi, ama öldü-ğünde zenginin yanındaydı. (Eski Antlaşma-Yeşaya 53:9)
Hanginiz bana günahlı olduğumu kanıtlayabilir? Gerçeği söylüyorsam, niçin bana iman etmiyorsunuz? (İncil-Yuhanna 8:46)
Çünkü başkâhinimiz zayıflıklarımızda bize yakınlık duyamayan biri değildir; tersine, her alanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiştir. (İncil-İbraniler Mektubu 4: 15)
Böyle bir başkâhinimiz –kutsal, suçsuz, lekesiz, günahkârlardan ayrılmış, göklerden daha yücelere çıkarılmış bir başkaninimiz- olması uygundur. (İncil-İbraniler Mektubu 7:26)
Mesih’in, günahları kaldırmak için ortaya çıktığını ve kendisinde günah olmadığını bilirsiniz. (İncil-I. Yuhanna Mektubu 3:5
Kusursuz ve lekesiz kuzuyu andıran Mesih’in değerli kanının fidyesiyle kurtuldunuz. (İncil-I. Petrus Mektubu 1:19)
İsa Tanrı Kutsallıdır
İnsanın kutsal olabilmesi için, tüm günahlılardan temiz olması gerekiyor. Yani kendisinde günah olmaya-cak derecede temiz olması gereklidir.
İşte, tüm insanlardan İsa’yı farklı kılan etkenlerden biri de budur. O’nda günah yoktur. Kendisi Tanrı Kutsalı’dır. Tanrı Kutsallığında hiç birimizin şüphesi olmadığı gibi, O’nun Kutsalı O’landa da şüphe olamaz.
İncil, “Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı” diyor. (Rom. 3:23)
Fakat İsa tümünden farklı bir kişiliğe sahiptır. O’nu suçluyanlar O’nda suç bulamadılar.
Roma Valisi Pilatus’da, “Oysa ben bu adamı sizin önünüzde sorguya çektim ve kendisinde öne sürdüğünüz suçlardan hiçbirini bulmadım” dedi. (İncil-Luka 23:14)
Çünkü tüm insanlar günahtan ötürü, Tanrı gözü önünde suçlu durumdaydılar. Günahtan ötürüde Tanrı ile insan ilişkisi tamamen kopmuştu. Hata işlenen suçlar yüzünden Tanrı’ya düşman kesilmiştik.
İncil, “Çünkü biz Tanrı’nın düşmanlarıyken Oğlu’nun ölümü sayesinde O’nunla barıştıksa, barışmış olarak Oğlu’nun yaşamıyla kurtulacağımız çok daha kesindir” diyor.(İncil-Romalılara 5:10)
Günah, Tanrı’nın buyruklarına karşı gelmek ve onun tersini yapmaktır. Bundan dolayı Tanrı kendi kutsal Sözü’nü (Oğlu İsa’yı) aramıza gönderdi. Bizimle barış yaptı. İsa’nın kutsallığıyla kopan ilişkiyi tekrar birleştirmek için sana ve bana barış elini uzattı.
İncil, “Tanrı, Mesih aracılığıyla bizi kendisiyle barıştırdı ve barıştırma görevini verdi” diyor. (İncil-II. Korintoslulara 5:18-19)
İsa, “Eğer günah işlersen, günahın kölesisin.” dedi. (İncil-Yuhanna 8:34)
Böylece Tanrı İsa’nın kutsallığıyla beni ve seni kutsallaştırmak iştiyor.
O’nun bir sözü, “Ben ve Baba gelip içinizde oturacağız.” diyor. İncil-Yuhanna 14:23)
Yani Tanrı kendisi benimle, seninle ilgilenmek ve yaşamak istiyor. Bundan daha güzel bir yaşam olabilir mi? Bizim yapamadığımızı Tanrı kendisi bizimle yapmak istiyor. Bundan dolay ben O’na şükür sunacağım! Çünkü Tanrım benimle beraber yaşamak istiyor! O’nunla birlikte iyiliklerini ve kayrasını gün be gün görüyorum. Bana yaşamı öğretiyor. O’ndan öğrendikçe, yürek sadeliğiyle ve yaşam dürüstlüğü ile, O’nu izlemekte hayranlıkla doluyorum! O’nun dostluğu harikadır!
Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. (İncil-Luka 1:35)
İman ediyor ve biliyoruz ki, sen Tanrı’nın Kutsalı’sın. (İncil-Yuhanna 6:69)
Kutsal ve adil Olan’ı (İsa’yı) reddedip bir katilin salıverilmesini istediniz. (İncil-Elçilerin İşleri 3:14; 4:28)
Çünkü sen (Tanrı) canımı (İsa) ölüler diyarına terk etmeyeceksin, Kutsalının çürümesine izin vermeyeceksin. (İncil-Elçilerin İşleri 2: 27)
Böyle bir başkahinimiz –kutsal, sucsuz, lekesiz, günahkârlardan ayrılmış,…(İncil-İbraniler Mektubu 7: 26)
Senin kim olduğunu biliyorum, Tanrı’nın Kutsalı’sın sen. (İncil-Markus 1:23-24)
İsa Dünyanın Gerçek Işığıdır
Işık karanlığı aydınlatmak içindir. Dünyasal olarak önümüzü görmek için yakarız. İsa dünyasal olarak değil, ruhsal olarak yaşamda parlayan Işıktır. Günah karanlığı betimliyor. İsa da o karanlığı aydınlatmak için bana-sana verilmiş bir Işıktır. Günahlar içerisinde yaşayan bir insan karanlıkta olduğu için, ona nereye gidiyorsun –yada her şeyi- görebiliyor musun diye sorarsak cevap hayır! Ruhsal olarak günah içerisinde yaşayan bir insana nereye gidiyorsun? Cennete mi yoksa cehenneme mi ? Bu sorunun karşısında “Tanrı bilir” cevabı alırız. Çünkü karanlık –günah- onun kayıp olduğunu gösteriyor. Kayıp bir insan nereye gittiğini bilemez.
Bir gün Almanya’da yolumu şaşırdım, gecenin karanlığında haritayı elime aldım, gideceğim yeri bulmak için. İşin ilginç yönü, nerede olduğumu yani hangi köyde olduğumu bilmiyordum. Gideceğim yeri harita üzerinde görüyorum, ama nasıl oraya olaşacağımı çıkaramadım. Köyden çıktım. Köyün bittişinde ismini gördüm, ve haritaya baktım. Nasıl gideceğini çıkarabildim. Varış noktası ne kadar önemliyse kalkış noktası da o kadar önemlidir. Genel olarak herkes Tanrı’nın önüne çıkacağını ve hak ettiği karşılığını alacağını biliyor. Ama yaşarken neyi alacağını bilemiyor ya da seçemiyor! Bundan dolayı oranın yolu tektir.
İsa, “Yol, gerçek ve yaşam Ben’im” dıyor. (İncil-Yuhanna 14:6)
Böylece insan hangi yolda olduğunu bilmelidir, aksi takdirde kayıptır. İncil benim için bir yol haritasıdır. Çünkü beni Tanrı’ya götürendir.
Kendi yaşamını ışığa getir, o zaman karanlığı iyi göreceksin. Bunun için peygamber Davut, “Sözün adımlarım için çıra yolum için ışıktır.” diyor (Mezmurlar 119:105)
İsa dünyayı karanlıktan ışığa çıkarmak için tüm insanlara verilmiş gerçek Işık’tır. O’nu izleyenlere suçlarını ve hatalarını tanımak için verilmiş ışıktır. Karanlıktan yapılan işler açığa çıkmamak için bir sürü insan uğraş veriyor.
İncil, “Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve yaptıkları açığa çıkmasın diye ışığa yaklaşmaz. Ama gerçeği uygulayan kişi yaptıklarını, Tanrı’ya dayanarak yaptığını göstermek için ışığa gelir” diyor. (İncil-Yuhanna 3:20,21)
İşte bu ışık gideceğim yolu ve varış noktasını gösterdi bana. Yola çıkan bir yolcu nerden kalktığını ve nereye gideceğini iyi biliyor. Kendi kendimize soralım “Ben ölürsem nereye gideceğim?” Eğer bilemiyorsan, o zaman kayıpsın! Karanlıktasın! Bugün İncil benden “Dürüstlük, doğruluk, sevgi yaşamı, gerçekleri yaparak ve İsa’nın yaşamını izlemeye” çağırıyor.
İncil, “Ama sen, ey tanrı adamı, bu şeylerden kaç! Doğruluğun, Tanrı yolunun, imanın, sevginin, sabrın, uysallığın ardından koş” diyor. İncil-I.Timoteos 6:11)
Tıp kı O’nun gibi olmak için. Bundan dolayi İsa, “Ardımca yürü” diyor. O önümde yürüyen Işık’tır. Bunun için gideceğim yolu- yürüdüğüm yolu-iyice görüyorum. Hemde özlemle oraya varmak için can atıyorum. Ne zaman oraya, Rab İsa’mın yanına gideceğim diye o özlem yüreğimde ateş gibi tutuşuyor.
İsa yine halka seslenip şöyle dedi: “Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur. (İncil-Yuhanna 8:12)
Yaşam O’ndaydı (İsa’daydı) ve yaşam insanların ışığıydı. Kendisi (Yahya) ışık değildi, ama ışığa (İsa’ya) tanıklık etmeye geldi. Dünyaya gelen, her insanı aydınlatann gerçek ışık (İsa) vardı. O, (İsa) dünyadaydı, dünya O’nun (İsa’nın) aracılığıyla var oldu, ama dünya O’nu (İsa’yı) tanımadı. (İncil-Yuhanna 1: 4,8-10)
İsa Tanrı Kuzusudur
Eski Antlaşma’da günahlara karşı sunulan kurbanlar vardı. O Kurbanlar kişiye suçlu olduğunu gösteriyordu. Günahlar için sunulan kurbanlar, kişiyi tam olarak Tanrı önünde paklığa çıkarmadı. Kişiyi içinde bulunduğu günahlı yaşamdan, kutsal bir yaşama kavuşturma olanağına sahip olamadı. Tüm o kurbanlar sembol olarak sunuldu; ve gelecekte olan gerçek kurban olana işaret ediyordu.
Kutsal Tanrı, akıtılan hayvanlar kanıyla değil, kendi sözü olan İsa’ya kutsal bir beden hazırladı. Bedeni tüm insanların suçunu taşımak üzere çarmıh üzerinde sunuldu. Bunun için, O Kurban O’lan Tanrı Kusu’dur.
İncil, “Kurban ve sunu istemedin, ama bana (İsa) bir beden hazırladın. Tanrı’nın bu isteği uyarınca , İsa Mesih’in bedeninin ilk ve son kez sunulmasıyla kutsal kılındık” diyor. (İncil-İbraniler 10:5-10)
Bir insan çok sevdiği dostu için, kendi canını vermeye hazırsa, bunu yapmak için güç veren şey, ona karşı olan sevgisidir. Bir insan kendi vatanı için, canını verebilecek sevgiye sahip olduğu gibi, bunu da kendi halkı ve ulusu için yapıyor. Günahlı bir insan bunu yapıyorsa, bunu yapanı da alkışlamaya ve helal olsun diyebiliyoruz. Hata şehit düşen kişinin babası, “Vatan sağolsun!” diyebiliyor. Kutsal Tanrı’nın kendi sözü olan Oğlu İsa’yı çarmıha germesi, insanların gözünde niçin zor görünüyor! Çünkü Tanrı tüm insanların sahibisi ve Yaradanı.
Sevgi dolu olan Tanrı kendi halkı olan tüm insanların günahı için Oğlu’nu çarmıha germesi, bize karşı olan sevgisini göstermiyor mu? Evet, gösteriyor! İster kabul edelim ya da kabul etmeyelim, değişmeyen bir tek şey var, o da Tanrı’nın sevgisi Oğlu İsa’yı bizim için çarmıha germesidir. Bu değişmez ve değiştirilemezde!
İşte o yaşam için hepimiz O’nun önün de diz çökeceğiz.
İncil, “ Varlığım hakkı için her diz önümde çökecek, her dil Tanrı olduğumu açıkça söyleyecek” diyor.
(İncil Romalılara 14:11)
Tıp kı yasaya karşı suç işlemiş insan gibi! Kendi Yasasına karşı suç işlemiş kişi, yakalandığı zaman yargılanıp, gereken cezası neyse, o şekilde cezalandırılıyor.
İncil, “ Çünkü günahın üçreti ölüm, Tanrı’nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa’da sonsuz yaşamdır” diyor. (İncil-Romalılara 6:23)
Tanrı, “Kutsal olun, çünkü ben kutsalım” diyor. (İncil-I. Petrus 1:15-16)
Kutsal Tanrı, istiyor ki O’nun gibi olalım. İşte İsa budur! Ben Kutsalım sende kutsal ol!
İşte dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!(İsa) (İncil-Yuhanna 1:29)
Koyun gibi kesime götürüldü; Kırkıcının önünde kuzu nasıl ses çıkarmazsa, o (İsa) da öylece ağzını açmadı. (İncil Elçilerin İşleri 8: 32 ; Eski Antlaşma-Yeşaya 53:7’e bakınız)
İsa Tanrı İle İnsanlar Arasında Tek Arabulucudur
Arabulucu; genel olarak iki düşmanı ya da aralarında çeşitli nedenlerden dolayi anlaşmazlık olan kişilerin anlaşmasını veya barışmasını sağlamak için, iki tarafı bir araya getirmeye çalışandır. Yalnız bir tarafın barışa yaklaşması yeterli görünmüyor. Diğer tarafında barışa elini uzatması gerekiyor.
Neden İsa? Başka bir peygamber olamaz mıydı? Hayır! çünkü onlarda tüm insanlar gibi Kutsal Tanrı’ya karşı suç işlediler. Tüm insanlar günahtan ötürü Tanrı’ya karşı suçlu duruma düştüler. Tanrı ile insanlar arasında ki kopukluğu onarmak için, Tanrı bize Oğlu İsa’yı gönderip, barış elini uzattı.
O elle elini uzatma hakkına ya da Tanrı ile barış yapma yetkisine sahibiz.
Çağımızın en çok arzuladıkları şey barış değil mi? Tanrı bizimle barış yapmak istiyor. İsa suçlarımızı çarmıhta taşıdığı için ve O’nda günah olmadığından ötürü insanla Tanrı arasında tek arabulucu oldu.
İsa, “Yol, gerçek ve yaşam Ben’im” dedi. “Benim aracılığım olmadan Baba’ya (Tanrı’ya) kimse gelemez. (İncil-Yuhanna 14:6)
Şöyle ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak dünyayı Mesih’te kendisiyle barıştırdı ve barıştırma sözünü bize emanet etti. (İncil-II. Korintoslular Mektubu 5:19)
Ama içimizden biri günah işlerse, adil olan İsa Mesih bizi Baba’nın (Tanrı’nın) önünde savunur. O (İsa) günahlarımızı, yalnız bizim günahlarımızı değil, bütün dünyanın günahlarını da bağışlatan kurbandır. (İncil-I. Yuhanna Mektubu 2:1-2)
Bu nedenle O’nun (İsa’nın) aracılığıyla Tanrı’ya yaklaşanları tümüyle kurtaracak güçtedir. Çünkü onlara aracılık etmek için hep yaşamaktadır.(İncil-İbraniler Mektubu 7:25)
Çünkü tek Tanrı ve Tanrı’yla insanlar arasında tek aracı vardır. O da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa’dır.(İncil-I. Timoteos Mektubu 2:5-6
Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur. (İncil –Elçilerin İşleri 4: 12)
Kapı Ben’im. Bir kimse benim aracılığımla içeri girerse kurtulur. Girer, çıkar ve otlak bulur. (İncil-Yuhanna 10:9)
O Yaşam Başkanı ve Yaşam Sağlayan Kişidir
Tanrı bize yaşam vermek için, gökte ki yaşamı gönderdi. O kendisinde olan sonsuz yaşamla bize sonsuz yaşam vermek istiyor.
Bu ölmek üzere olan bir hastaya benzer. Doktor hastasının tekrar yaşaması için onu ameliyat ederek hastalığına müdahale ediyor. Ya da kendi organlarından başkasına veren kişiye benziyor. Hasta kişi bu organı almak ya da almamak özgürlüğüne sahiptir. Eğer yaşamak istiyorsa, o bağışı kabul etmek ve doktorun söyledigi tedavi yöntemini benimsemek zorundadır. Çünkü onun yaşaması o organa ve doktorun tedavi yöntemine bağlıdır. Yaşayan kişi, yaşadığı sürece organını bağışlayan ve o organı ona takan doktora borçludur.
Bizlerde günahtan ötürü hasta, hatta ölüydük. Tanrı kendi özünden öz O’lan İsa’yı içimize yerleştirmek ve tekrar yaşama kavuşturmak için, bize bağışladı. Ben günahtan ötürü sonsuz yaşam umudunda tamamen yoksundum. Kutsal Tanrı’nın bu bağışını kabul edince, içimde bambaşka bir yaşama sahip oldum. Şimdi ise yaşadığım yaşamı, bu yaşamı bana veren İsa için yaşıyorum. Çünkü o beni ölümden diriltti. Ben de sonsuz yaşamı yaşatana borçluyum. Bu benim yaptığım iyi işlerden kaynaklanmıyor. Fakat bu, bana yaşamını verenin kayrasıdır. Tıp ki başkasının organı ile yaşayan kişi gibi. Tanrı yaşamı ile dolanlar, sonsuz yaşama sahiptırler.
Çünkü Tanrı yaşıyor. Bir kimse de Tanrı Ruh’u varsa o da sonsuz yaşam umuduna sahip olduğu, ölmeden evel oraya gideceğini biliyor.
Bense insanlar yaşama, bol yaşama sahip olsunlar diye geldim. (İncil-Yuhanna 10:10)
Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. (İncil-Yuhanna 1:4)
İsa ona, “Diriliş ve yaşam Ben’im” dedi. “Bana iman eden kişi ölsede yaşayacaktır. Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. Buna iman ediyor musun? (İncil-Yuhanna 11:25,26
Çünkü Baba, (Tanrı) kendisinde yaşam olduğu gibi, Oğul’a da kendisinde yaşam olma özelliğini verdi. (İncil-Yuhanna 5:26)
Size doğrusunu söyleyeyim, iman edenin sonsuz yaşamı vardır.Yaşam ekmeği Ben’im. (İncil-Yuhanna 6: 47-48)
Siz yaşam Önderi’ni (İsa’yı) öldürdünüz, ama Tanrı O’nu (İsa’yı) ölümden diriltti. Biz bunun tanıklarıyız. (İncil-Elçilerin İşleri 3:15)
Çünkü siz öldünüz, yaşamınız Mesih’le birlikte Tanrı’da saklıdır. Yaşamınız olan Mesih göründüğü zaman, sizde O’nunla birlikte yücelmiş olarak görüneceksiniz. (İncil-Koloselilere 3:34)
O Kurtarıcıdır
Kişiyi bulunduğu ortamdan başka bir ortama çıkarmaktır. Kendi kendini kurtarmaya uğraşan kişinin durumuna ve başkasının yardımıyla kurtulan kişinin durumuna benziyor. Biz de kendi kendimizi kurtarmak için hayir ve sadaka vererek elde etmeye çalıştık. Fakat gene aynı suçlardan ötürü aciz durumlara düşüyorduk. Bundan dolayı Tanrı şefkatını bize karşı kapatmadı. Bizi içinde yaşadığımız bozuk yaşamdan çıkartmak için, kendi özüne sahip olan biricik Sözü olan İsa’yı kurtarıcı olarak gönderdi. Her iman edene suçlardan özgür olma olanağına sahip oldu.
Tıp ki mahkemede paraya karşılık serbest kalan kişi gibi. Kişi kefaletle özgürlüğüne kavuşuyor. Böylece Tanrı’da kefaleti Oğlu İsa aracılığıyla çarmıhta ödedi. Bizi ölümden ve günah köleliğinden –günah İblisin tabiatıdır- kurtarmak için gönderdi. Her iman edeni bu fidye ile satın aldı. Bu da fidyeyi ödeyen kişiye benziyor. Bir baba kaçırılan çocuğuna karşı, ondan istenilen parayı veriyor ve oğluna tekrar kavuşuyor. Sevinçle istenilen fidyeyi ödüyor. Kutsal Tanrı daha iyisini yapamaz mı? Tanrı sevgisi insanlarınkinden ne denli üstün ve güven verici olduğu kesindir. Çünkü tüm insanlar ona aittir. Fakat İblis atalarımız Adam ve Havva’yı kandırdı. Onları Tanrı’ya karşı ayaklandırdı. Tanrı’nın yapma dediği işi yaptılar. Böylece İblis onlarıda kendi gibi Tanrı’ya karşı suçlu duruma düşürdü.
İşte, Tanrı bu suçluluk yaşamda bizi özgür etmek için Oğlu’nu gönderdi. Gereken fidyeyi ödedi. Artık özgür ol-mak insanın kararına bağlıdır. O Kurtarıcıdır bana. O’na şükür sunacağım! Tüm yaşamımda O’nun iyilikleriyle yaşadığımı görüyorum ve şükranla hizmet sunuyorum O’na.
Melek onlara, “Korkmayın!” dedi. “Size, bütün halkı sevindirecek bir haber müjdeliyorum: Bugün size, Davut’un kentinde bir Kurtarıcı doğdu. Bu, Rab olan Mesih’tir. (İncil-Luka 2:21)
Meryem bir Oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın. Çünkü halkını günahlarından O kurtaracaktır. (İncil-Matta 1:21)
Bunun için, Oğul sizi özgür kılarsa, gerçekten özgür olursunuz. (İncil-Yuhanna 8:36)
Bir bedel karşılığı satın alındınız; onun için Tanrı’yı bedeninizde yüceltin. (İncil-I. Korintliler 6:20)
Mesih İsa günahkarları kurtarmak için dünyaya geldi…(I. Timoteos 1:15)
Kendimiz işittik, O’nun gerçekten dünyanın Kurtarıcısı olduğunu biliyoruz. (İncil-Yuhanna 4:42)
Kurtarıcımız Mesih İsa ölümü etkisiz kılmış, yaşamı ve ölümsüzlüğü Müjde aracılığıyla ışığa çıkarmıştır. (İncil- II. Timoteos 1:9-10)
Baba’nın Oğlu’nu dünyanın Kurtarıcısı olarak gönderdiğini gördük, şimdi buna tanıklık ediyoruz. (İncil- I. Yuhanna 4:14)
O Gerçek Çobandır
Çobanın görevi sahip olduğu sürüyü en iyi şekilde otlatmaktır. Sürüyü hırsızlardan ve vahşi hayvanlardan korumasıdır. Sürüsünü seven kişi, ona iyi bakar ve yemyeşil çayırlarda otlatır. Tam vaktinde suvarır. Hasta olanı ya da yaralı olanı omuzunda taşır. Kendi sürüsü için gerekirse canını bile vermekten geri kalmaz. Sürüden biri kayıp olunca, dağlar, taşlar ve yorgunluk demeden ve onun izine rastlayıncaya kadar arar… Onu bulunca sevinçle dolar. İsa’da ruhsal bir çoban olarak, günahtan dolayi kayıp olan insanı aramaya ve kurtarmaya geldi.
İsa, “Ben iyi Çobanım” diyor. Koyunlarım sesimi tanırlar, ve yabancının ardınca gitmezler. O’nun sesi, “İçime huzur, mutluluk, esenlik, sevgi” veriyor. O sesle yabancının sesi arasında ki farkı tanıyabiliyorum. Çünkü o seste en ufak bir hile ve kurnazlık yoktur. Derdimi, acılarımı ve ihtiyacımı tanıyor ve ona göre davranıyor. Beni yalnız bırakmıyor! Bunun için O’nun sesi yaşamıma tad ve değişmez bir gıdadır. O izlerde, “sevinç sesleri, mutluluk sesleri, ilahi sesleri ve Çobanın sesi” kulaklarıma ve yüreğime hoş geliyor. Öyle bir ses ki cana can katıyor.
Tıp ki peygamber Davut’un söylemiş olduğu ilahi sözler gibi. İşte Davut’un mutluluğu!
Rab çobanımdır, eksiğim olmaz.
Beni yemyeşil çayırlarda yatırır,
Sakin suların kıyısına götürür.
İçimi tazeler, adı uğruna
bana doğru yollarda öncülük eder.
Karanlık ölüm vadisinden
geçsem bile kötülükten korkmam.
Çünkü sen benimlesin.
Çomağın, değneğin güven verir bana.
Düşmanların önünde bana sofra kurarsın,
Başıma yağ sürersin, kasem taşıyor.
Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni,
hep RAB’in evinde oturacağım. (Mezmur 23)
Ben İyi Çoban’ım. İyi çoban koyunlar uğruna canını verir. (İncil-Yuhanna 10:11)
Koyunlarım sesimi işitir. Onlarda beni izler. (İncil Yuhanna 10:27)
Bu ağıldan (İsrail dışında kalan tüm uluslar) olmayan başka koyunlarım var. Benim sesimi işitecekler ve tek sürü, tek çoban olacak. (İncil-Yuhanna 10:16)
Esenlik veren Tanrı, koyunların büyük Çobanı’nı, Rabbimiz İsa’yi sonsuza dek sürecek antlaşmanın kanıyla ölümden diriltti. (İncil-İbraniler 13:20)
Elinizdeki bu broşürde bazı gerçekleri ortaya koymaya çalışıp, insanların bazı yanlış anlamalarını doğrultmada yardımcı olmaya çalıştık. Bizler şuna inandık ki, gerçeği anlamanın ve kavramanın yolu insanlar arasında aslı astarı olmayan söylemlerle değil bilakis gerçeklerin asıl kaynağından öğrenmenin faydalı olduğu-dur. Dolaysıyla bu gerçekçiliği siz değerli araştırmacılar ile de paylaşmayı uygun gördük.
Ayrıca, broşür hakkında ki görüş, tavsiye ve düşüncelerinizi bizlerle de paylaşip,
Aşağıda ki Adresse gönderebilirsiniz.
Aramäische Freie Christengemeinde
Postfach 32, CH-9240 Uzwil